ABD Büyükelçisi Ricciardone ve eşinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i ziyareti sonrası Gökçek’in yaptığı açıklamaya göre, ABD Büyükelçiliği 2012 yılında Atatürk Bulvarı'ndan Dikmen'e taşınacak. Dikmen - İlker’deki 50 dönümlük arsaya karşılık, Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Büyükelçilik arazisi Büyükşehir Belediyesi’ne verilecek.
Kent merkezindeki protesto gösterilerinden rahatsızlık duyan Büyükelçiliğin, daha büyük ve güvenli bir alana taşınmak için konuyu ABD Dışişleri Bakanlığı’nın diplomatik misyona ilişkin raporunda değerlendirdiği biliniyordu. ABD Büyükelçiliği, özellikle 11 Eylül’den sonra aldığı önlemlerle bulunduğu semtte yaşayanları da rahatsız etmişti. Elçiliğin yanındaki Paris Caddesi’nin bariyerlerle kapatılması ve kaldırımlar kenarlarına sık aralıklarla dizilen engeller başkentlilerin şikayetlerine yol açmıştı.
Elçilik bölgesi tehdit altında!
Elçiliğin daha önce hazine arazilerini araştırdığı; Millî Emlak Genel Müdürlüğü ile temas halinde olduğu; Oran, Kırkkonaklar veya Dikmen civarını tercih ettiği biliniyordu. Ancak istenen koşulların sağlanamaması nedeniyle ilk girişimler sonuçsuz kalmıştı.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yabancı devlet misyonlarına ayrılan ve bu ülkeler tarafından satın alınarak elçilik binaları inşa edilen bölge, geniş bahçeler içinde minimum yapılaşma yoluyla kendiliğinden korunmuş, yeşil alanları barındıran bir alan olarak bugüne geldi.
Bulvarın doğusundaki çoğunlukla çok katlı binalardan oluşan betonlaşmış bölgeden farklı olarak, batıda kalan Meclis Parkı ile Kuğulu Kavşağı arasındaki bu kısım, büyük oranda büyükelçiliklere ait ve yeşil bir kuşak durumda bulunuyor. Ancak özelleştirme ile kamusal alanlar tasfiye ediliyor ve merkezi yerlerdeki okul alanları, hastaneler doğrudan ya da TOKİ marifetiyle satışa çıkarılıyorken, Elçilik bölgesi de artan rantın ve alışveriş merkezi, rezidans, ofis binalarının tehdidi altında girdi.
Sıra büyükelçiliklerde
Ankara'da açılan davalara rağmen Akay, Mithatpaşa ve Kuğulu Kavşağı'nı gibi çok sayıda düzenlemeyi hızla tamamlayan, ama metroda bir istasyon dahi açamayan ve yargının kavşaklarla ilgili olumsuz kararından sonra Ankaralıları kavşakları kapatmakla tehdit eden Melih Gökçek'in Atatürk Bulvarı ile ilgili girişimleri ilk defa gündeme gelmedi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında cadde olarak değil, bulvar olarak tasarlanan Ulus-Bakanlıklar güzergahını yaya mekanı olmaktan çıkartarak, otoyola çeviren Gökçek, yapılaşma yoğunluğunun düşük olduğu bölgelerde de yoğunluğun artmasını sağlamıştı. Kızılay parkı ve Kızılay binasının olduğu alan yüksek yoğunluklu rant projesi uğruna kamusal kullanımlara tamamen kapatılmıştı. Rant projeleri için yapılaşma yoğunluğunun düşük olduğu alanlar özellikle dikkat çektiğinden, sıra Ankara'nın yeşil alanlarının önemli bir kısmını barındıran elçilik binalarına geldi.
Kamusal kullanım bahanesi
Elçilikler bölgesinin ranta açılması için Gökçek kendi gerekçelerini yaratmış oldu. Hakkında kamuyu zarara uğrattığı için dava açılan ve suç duyurusunda bulunulan Gökçek'in bölgedeki icraatı, Kuğulu Kavşağı çok fazla tartışılmıştı.
Bir yandan kavşak inşası için elçilik arazileri kiralanırken, diğer yandan Kuğulu Park'taki en az 40 yıllık çok sayıda ağaç kesilmiş, gerekli jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik etkiler araştırılmadığı için de ayakta kalan ağaçlar yeraltı suyundan beslenemez hale gelmişti. Kavşak inşası yaya ulaşımını da felç etmiş ve kimi otobüs duraklarının da iptal olmasına sebep olmuştu. Kavşak boyunca Kennedy Caddesi, Şili Meydanı, Cinnah Caddesi, Gaziosmanpaşa ve Seymenler Parkı yönüne yaya olarak gitmek zorlaşmış, yayaların can güvenliği tehlikeye atılmıştı. Şimdi Gökçek'in bu bahanelerle bölgeyi rant projelerine ayırması ve giriş katlarda ise "kamusal kullanımlar olacak" demesi bekleniyor.
(soL - Ankara)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder